Yastıklarınız mı Sarardı?

Sağlıklı ve kaliteli bir uyku için yastık temizliği oldukça önemlidir. Özellikle yaz sıcaklarında ter, saçlardaki yağ ve kirler sebebiyle yastıklar daha çabuk kirlenir.

Mis gibi kokan bir yastığa başınızı koymanın verdiği rahatlama hissi paha biçilemez. Fakat yaz aylarında bu his biraz güçleşebiliyor. Yastıkları temiz tutmak zor olabiliyor. Yastıkları tertemiz tutabilmek ve mis gibi kokmalarını sağlayabilmek için doğru şekilde temizlemelisiniz.

Beyaz yastıkların temizliği diğer yastıklara oranla daha zordur. Çünkü daha kısa sürede kirlenirler. Bu yazımızda beyaz yastıkların nasıl temizleneceğini anlatacağız.

Malzemeler

• 1 fincan oksijenli su
• 1/2 su bardağı sirke
• Çamaşır deterjanı

Uygulanışı

Çamaşır makinesini bol su alacak şekilde ayarlayın. Yastıklar çok su çekeceğinden bol suya ihtiyacınız olacak. Bu sebeple aynı anda çok fazla yastık yıkamaya çalışmayın. Gerekirse iki kere de yıkayın.

Makinanın kazan kısmına belirtilen ölçülerde oksijenli su ve sirke koyun. Oksijenli su doğal beyazlatıcıdır, sirke de kirleri gidermeye yarar.

Ardından yastıkları makinaya koyun ve makinanın deterjan kısmına belirtilen ölçüde deterjan ilave edin. Makinayı çalıştırın.

Çamaşır makinasından çıkardıktan sonra yastıkları varsa kurutma makinasında, yoksa balkonda kurutun. İyice kuruduklarından emin olmalısınız. Bol güneşli bir yerde, açık alanda kurutmak daha iyi olacaktır.

Yastığın nemli kalması bakterilerin üremesine sebep olur. Bu sebeple içinin ve dışının iyice kuruduğundan emin olmalısınız.

Not: Bu işlemi yalnızca beyaz yastıkların temizliğinde kullanmalısınız. Oksijenli su beyazlatıcı olduğundan, renkli yastıklarınızın rengini soldurur.

Ev Tekstil Pazarı

GÜNEŞ KREMLERİNE NE KADAR DİKKAT EDİYORUZ?

Deniz Sporlarını Yapanlar ve Clubber’lar için nanopartikül teknolojisi Mikro-Gen Arge Direktörü Dr. Özgür Göknel, yazın gelmesi ile birlikte güneş kremi kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli noktaları açıkladı. Dr. Göknel’e göre güneşin zararlı etkilerine karşı  nanopartikül titanyum dioksit içeren güneş kremleri tercih edilmeli ve güneş kremi yeterince sürülmeli. Çünkü gerekli olan miktardan daha az uygulanan kremin koruma değeri düşüyor ve güneşin zararlarına karşı pek de bir işe yaramıyor. Dr. Göknel güneş kremleri ile ilgili uyarılarını şöyle sürdürüyor;

Nanoteknolojik güneş kremlerinin en büyük özelliği günde bir kez uygulandığında tüm gün sizi koruması. Böylece hem ekonomik hem de tedirgin olmadan sağlıklı bir koruma sağlayabiliyorsunuz.. Nanoteknoloji, özellikle tıpta, mühendislikte, üretim teknolojilerinde, iletişimde, çevre teknolojilerinde çok yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda nanoteknoloji ile geliştirilmiş güneş filtreleri ve bunlar ile geliştirilen güneş kremleri, yaz tatlinde rehavete kapılan kullanıcılara çok büyük kolaylık ve fayda sağlamaktadır. 

Nanoteknoloji ile elde edilen güneş filtreleri içinde hem UVA hem UVB’yi engelleyen titanyum dioksit ve çinko oksit bulunmaktadır. Bu maddeler nanoteknoloji ile parçacıkları küçültülerek boyutu 100nm’nin altına indirilmiş yapılardır. Güneşten korunmak için ideal bir güneş kremi oluşturmak amacıyla 35 nm’den küçük nanopartikül titanyum dioksit geliştirilmiştir. Bu kadar küçük parçacıklar cilde uygun bir krem formulasyonu ile uygulandığında cildin ölü hücre tabakasına girip yerleşmekte ve cilt hücrelerinin 24 saatlik döngüsü ile vücuttan uzaklaşmaktadır. Bu da en az 8-10 saatlik etkili bir güneş koruması sağlamaktadır.  Özellikle ışığa duyarlılıkla giden cilt hastalıklarında, en az 50 SPF değeri içeren nanopartikül teknolojisi ile üretilmiş güneş kremleri seçilmelidir. 

Bu çok küçük parçalar, cildin en üst katmanı içinde uzun süre yerleştiği için, önceleri tıp dünyası tarafından temkinli karşılanmıştır. Ancak 2009 yılında yayımlanan araştırmalarda, nanopartikül titanyum dioksitin, cildin sadece en üst tabakasında biriktiği, kana karışmadığı, vücuda dağılmadığı ve bu nedenle çok güvenli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. 

Nanopartikül titanyum dioksit içeren güneş kremleri; güneşe çıkmadan en az yarım saat önce sürülmelidir. Cilde uygulandıktan kısa süre sonra cilt içine, ölü hücre tabakasına depolanır ve hücreler atılıncaya kadar orada kalır. Bu tür güneş kremlerinin günde bir kez uygulanması ile gün boyu güneşin zararlı etkilerinden korunmak mümkün olabilmektedir. Özellikle her 2 - 4 saatte bir güneş kremi uygulamaya üşenen, spor yapıp fazla terleyen, işi gereği daima güneş altında çalışanlar için çok büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Nanopartikül güneş filtreleri sabunlanma, keselenme sırasında cilt hücreleri ile birlikte uzaklaşabildiklerinden, bu tür uygulamalardan sonra güneşlenme devam ediliyorsa, tekrar uygulanmalıdır. Küçük çocuklarda nanopartikül güneş kremlerinin uygun olup olmadığı henüz netleşmemiştir. Bu nedenle çocuklarda pek sık kullanılmamaktadır. Güneş kremlerinin kullanımı bir lüks değil, cilt sağlığının korunması için bir gerekliliktir. 

EN DİKKAT EDİLECEK NOKTA…

Güneş kremlerinin üzerinde yazan SPF değerleri yeterli miktarda güneş kremi sürüldüğünde yani ideal miktarda, elde edilecek değerdir. Örneğin; etiket bilgisindeki SPF değeri elde etmek için en az yarım tatlı kaşığı güneş kremi yüz bölgesine sürülmelidir. Daha az uygulama SPF 30 olarak bildirilen değerin ciltte SPF 7’lik bir etki göstermesine yol açar. Bu nedenle tüm güneş kremlerinde bolca uygulayınız diye yazmaktadır. Az sürmek ya da uygulamayı tekrarlamamak, ciltte oluşturulan SPF değerinin çok düşmesine yol açar. SPF 50 olan güneş kremi az uygulandığında ciltteki SPF koruma değeri SPF 2,7’ye kadar düşmektedir.

GÜNEŞ KREMİ NE KADAR SÜRÜLMELİ

Güneşten yeterli derecede korunmayı sağlayacak vücuda uygulanması gereken güneş kremi miktarları her bir bölge için şöyledir:
Yarım tatlı kaşığından fazla miktarda yüz ve boyun bölgesine, sağ ve sol kola;Bir tam tatlı kaşığından fazla miktarda ise  göğüs bölgesi, sırt bölgesi, sağ bacak, sol bacak bölgelerine uygulanmalıdır.

Nanoteknoloji, parçacık boyutu 100 (nm) nanometreden küçük yapılar olan nanopartiküllerin geliştirilmesini sağlayan, günümüzün en ileri teknolojik gelişmelerinden biridir. 100 nm yaklaşık olarak bir virüs büyüklüğü iken 1nm bir glikoz molekülü boyutudur.
Cildin cm2’sine 2mg güneş filtresi içeren krem uygulamasını gerektirmektedir.

Ev Tekstil Pazarı

Spa Keyfi Evimize Gelsin

Yorucu bir günün ardından eve döndüğünüzde keyifli bir banyo dinlenmenizi sağlayabilir. Sıcak havalarda bunaldığınızda da güzel bir banyo ile ferahlayabilirsiniz. Üstelik sade bir banyo yerine evde spa keyfi yaşamanız da mümkün.

Rahatlatıcı spa etkisini evinizde de yaşayabilirsiniz. Bunun için birkaç malzemeye ihtiyacınız var.

Organik kumaşlardan yapılmış havlu ve terlik edinin. Banyo için özel tasarlanan, küvete asılabilen tepsi alabilirsiniz. İstediğiniz renk ve kokuda mumlar alın ve küvetin etrafına yerleştirin. Yerleştirdiğiniz mumlar, ortamı yumuşatıp, göz yormadan aydınlatma sağlayacaktır.

Sevdiğiniz çiçeği banyoda güzel bir yere koyabilirsiniz. Mekanın ferahlığı engellememek için fazla çiçek kullanmamanız önerilir. Paspas veya kilim seçerken, yumuşak ve tüylü olmasına özen gösterin.

Her şeyin huzur verici, soft ve doğal olması, banyonuzda keyifli vakit geçirmenize yardımcı olacaktır. Duş alırken, farklı fonksiyonlardaki duş başlığı sayesinde, istediğiniz miktarda ve şekilde sudan faydalanabilirsiniz.

Banyonuzda, ahşap veya açık renklerde eşyalar kullanmanız, oluşturmaya çalıştığınız konsept için daha uygun olacaktır.

Banyolar için özel tasarlanan, küvet kenarlarına tutturabileceğiniz tepsiler;  t-light gibi romantik aksesuarlar kullanabilirsiniz. Banyonuzda kullanabileceğiniz kokulu mumlar aynı zamanda ortamı yumuşatır.

Spa sonrası için küvetin yanına tüylü ve yumuşak bir paspas koyabilirsiniz.

Hidromasaj

Hidro masajlı bir küvetiniz varsa spa keyfiniz daha da uzun sürebilir. Su ve hava masajı gibi iki farklı masaj yöntemi sunar.

Hidro mesajlı kuvvetlerde su ısısının ortalama 37 C olmasına özen gösterin. 30 – 35 C’deki su uyarıcı niteliğini taşır. 35 – 37 C arasındaki su dinlendirirken, 38 C’deki su ise, gevşetici özellik taşır. Hidro masaj sırasında küvetin içine banyo köpüğü koymamalısınız.

Ayak banyosu

Papatya Çayı Ayak Banyosu

• 4 poşet papatya çayı
• 1 tutam kurutulmuş maydanoz
• 4 damla esans yağı

Yayvan, ahşap bir kaba bir sürahi dolusu çok sıcak su doldurun. Malzemeleri sıcak suyun içinde 10 dakika kadar bekletin. Su sıcaklığını kontrol ederek, tercih ettiğiniz ısıya geldiğinde, ayaklarınızı batırın.

Ev Tekstil Pazarı

Sineklerden Nasıl Kurtulacağız?

Yaz sıcaklarıyla birlikte sinek nüfusu da artıyor. Sinekler sıcak yaz akşamlarının keyfini çıkarmanın önündeki en büyük engellerden biridir.

Yaz aylarını sineklerden uzak hijyenik bir ortamda geçirebilmek için evinizde önlemler almanız gerekir.

• Çöplerinizi, dışarı çıkardığınızdan emin olun. Çöp poşetlerinizin açık olmadığından emin olun ve hijyenik poşetler kullanın. Çöpler için, kapalı teneke kutular kullanmaya özen gösterin.
• Çöp tenekenizin en altına bir gazete kağıdı yerleştirin ve çöpü atarken her seferinde gazete kağıdını da temizleyin.
• İçki şişelerinin, gazozların, meşrubat şişelerinin içini, su ile çalkaladıktan sonra çöpe atın.
• Üstü paketlenmemiş herhangi bir yiyeceği, açıkta bırakmayın. Et, meyve, şeker gibi yiyeceklere özellikle dikkat edin.
• Tüm bu adımları uygulamanıza rağmen, evinizde hala sinekler barınıyorsa, onları geri püskürtmek için aşağıdaki yöntemlere başvurun.
• Her pencerenize bir paravan koyun. Delikli paravanlarınızın açık veya yırtık bir bölgesi bulunmadığından emin olun.
• Kısıtlı bir zamanının varsa, açık kısımları onarmak için şeffaf bantlar kullanabilirsiniz.
• Koton yumağını, kapının ortasına veya pencerenizin bir köşesine asarsanız, eski tarz usullerle sinekleri caydırabilirsiniz. Kotonların, sinekler tarafından kelebek larvası olarak algılandığı, bu yüzden yanaşmadığı inancına göre, bu yöntemi denemekte fayda olabilir.
• Kesin çözüm için, sinek kağıtlarını, sineklerin en çok bulunduğu bölgelere yapıştırın. Bu kağıt, sinekleri bizzat çekerek, kağıda yapışmasını sağlayacaktır.
• Diğer bir yöntem ise sinek tuzlardır. Yem olarak, bir bardak reçeli, şeker tortuları, meyve özütü veya fazla kalmış süt ile karıştırarak kullanın. Bardağı bir jelatin veya ince kağıt yardımı ile kapatın ve tırnaklarınızın yardımıyla sineklerin girebileceği delikler açın. Böylece sinekler bardağın içine girebilecek, fakat çıkamayacaklardır.

Sineklik yapımı

Malzemeler

• Makas
• Mezura
• Bıçak
• Tel, hasır veya plastik, ışık geçiren düz kumaş
• Ahşap şeritler
• Ahşap tutkalı
• Metal şeritler

Yapılışı

İlk olarak, pencere çerçevelerinizi ölçün. Bu aşama çok önemlidir. Ölçüleri doğru almazsanız, sonraki bütün emeğiniz ve zamanınız boşa gitmiş olur. Bu sebeple, ölçüleri doğru aldığınızdan emin olun.

Bu ölçüler doğrultusunda, dört parça ahşap çıta kesin. Bunları ahşap tutkalı ile birbirine tutturarak, dikdörtgen bir çerçeve elde edin. Daha sonra, çerçevenin dışından metal şeritler ile geçin ve bunları da tutkal ile iyice sabitleyin.

Daha sonra, metal şeritlere bolca tutkal sıkın ve perdeleme için kullanacağınız malzemeyi yavaşça tutkala bastırın. Kumaşın iyice gergin olduğundan emin olun ve kenarlara baskı uygulayın. İyice yapışmasını sağlayın.

Makas ile perde malzemesinin artan kısmını düzgünce kesin. Tutkalın iyice kurumasını bekleyin. Sinekliğinizi pencereye takabilirsiniz.

Ev Tekstil Pazarı

Havlu Alırken Dikkat Ediyor Muyuz?

Ev tekstili ürünleri alırken kullanım kolaylığını göz önünde bulundurmalısınız. Havlu seçiminde de uzun süreli kullanım önemlidir.

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD), evlerde en sık kullanılan havlu ve bornozların seçimi ve kullanımıyla ilgili bilinmesi gereken doğruları açıkladı.

Kaliteli bir havludaki en önemli özelliğin yüksek su emiciliği olduğunu söyleyen TETSİAD, Türk havlularının, kaliteli bir iplikle üretildiği takdirde, en az 100 yıkama boyunca ilk günkü yumuşaklığını koruyabileceğini belirtti.

Sürekli suyla haşır neşir olunduktan sonra kurulanmak için kullandığımız havlu ve bornozların ilk günkü gibi yumuşak tutmanın birçok sırrı olduğunu söyleyen TETSİAD, kaliteli bir iplikle üretilen, Türk havlularının, en az 100 yıkama boyunca ilk günkü yumuşaklığını koruyabileceğini belirtti.

Havlu Seçiminde Nelere Dikkat Edilmeli?

• Havlu seçerken havlunun hangi materyalden dokunduğunda dikkat edin.
• Havlu seçerken etiketindeki gramajına dikkat edin. Derin bukleler ve kabarıklık bir havlunun kaliteli olduğunun da göstergesidir.
• Havluların yumuşak olması için tek başına yumuşatıcı yeterli değildir.
• Kaliteli bir havlunun en önemli göstergesi yüksek su emiciliğidir.
• Havlular ve bornozlar her yıkamadan sonra iyice silkelenerek asılmalıdır.
  

• Yumuşatıcı Yeterli Değil

  Havlu ipliğinin elyaf tabir edilen bir kaç santimlik pamuk liflerinden oluşur. Havlunun dokunması sırasındaki sarım ve büküm işlemleri ne kadar gevşek tutulursa havlunun yumuşaklık oranı o kadar fazla olur. Eskiden evlerdeki yün yorganların zaman zaman açılarak çırpıldığını bunun da birbirine yapışmış yünleri birbirinden ayırmak için yapıldığını hatırlatan TETSİAD, havlularının güzel ve yumuşak olması için tek başına yumuşatıcının yeterli olmadığını havluların her yıkamadan sonra iyice silkelenerek asılması gerektiğini aktardı.
  Havlu seçerken öncelikle dikkat edilmesi gereken şeyin materyal olduğunu da vurgulayan TETSİAD, iyi bir havlunun iyi dokunmuş bir materyalden meydana geldiğini bu seçimi yaparken de son derece hassas davranılması gerektiğini söyledi.
  Kaliteli bir havlunun en önemli göstergesi yüksek su emiciliğine ve üzerindeki havın belirginliğine bağlıdır. Hatasız dokumaya sahip havlular yıkandığında da deforme olmamalıdır.
  Yüksek su emiciliğine sahip bir havlunun birkaç saniye içinde suyu emebilmesi gerektiğini, doğal ham madde kullanımının ve üretim aşamasında boya işlemlerinin kalitesinin de son derece önemli olduğunun altını çizen TETSİAD, son tüketicinin emicilik, yumuşaklık ve dayanıklılık arasında mükemmel bir denge kuran havluları tercih etmeleri gerektiğini söyledi.
  

Ev Tekstil Pazarı

Yaz Aylarının Mobilyaları

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte, kullanımda kolaylık sağlayan, rahatsız etmeyen ve ferahlık veren mobilya seçenekleri de ön plana çıkıyor.

Türkiye mobilya sektörünün nabzını tutan Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER), yazın gelişiyle birlikte yaşadığı mekanlarda değişiklik yapmak isteyenler için tavsiyelerde bulundu.

Nefes Alabilen Kumaşlar Ön Planda

Teknolojinin ev dekorasyonuna da el attı. Yanmaz, su geçirmez, çizilmez, güneş ışınlarına karşı koruyucu etkili kumaşla kaplanan mobilyalar yoğun talep görüyor.

Yazın tüm canlılığını ve renklerini içimizde hissettiğimiz şu günlerde, yaşadığı mekanlarda değişiklik yapmak isteyenler için ufak tavsiyelerde bulundu.

Nefes alabilen, yüksek sürtünme direncine sahip ateşe ve yanmaya dayanıklı kumaşlar ön planda. Nefes alabilen, yüksek sürtünme direncine sahip ateşe ve yanmaya dayanıklı kumaşlar da mobilyalarda bir trend haline geldi.

Öte yandan yazın gelmesiyle birlikte pencere kenarlarındaki mobilyaların yerinin değiştirilmesi gerekir. Teras, balkon ya da bahçe mobilyaları da bu aylarda ortaya çıkarak evleri renklendiriyor.

Mobilyalarını tamamen değiştirmek isteyenlerin ise yaza uygun ve ferah mobilyaları tercih etmeliler. Yaz mobilyaları diğer zamanlara göre daha renkli, hatta desenli mobilyalar olmalıdır.

Yazın Rengarenk Dünyasını Evinize Yansıtın

Yaz mobilyalarındaki kumaşların yakma hissi vermeyen ürünlerden üretilmesi ve kişilerin bu ürünleri tercih etmeleri gerekir. Ahşap detayların ön plana çıktığı mobilyalar bu sezonun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

Bu sezon country ve neo klasik tasarımların hakim olduğu koltuk, kanepe ve oturma gruplarının da evlerde nostalji rüzgarı estirmek isteyenlerin beğenisini kazanıyor.

Ev Tekstil Pazarı

Temizlik için İpuçları

Ev temizliğinde zor olan aşama büyük mekanların temizliği değil de küçük eşyaların temizliğidir. Özellikle de zorlu lekelerde fazlasıyla zaman harcanır.

Temizliğiniz kolayca bitsin ve size de zaman kalsın istiyorsanız temizliği ertelemeden yapmalısınız. Biriken işler daha da zorlaşır. Küçük temizlik işleri için pratik çözümleri bilerek işlerinizi kolaylaştırmanız mümkün.

Koltuklarınız pırıl pırıl olsun

Elektrik süpürgeniz arızalanmış ya da elektrikler gitmiş olabilir. Eğer tam da bu durumda temizlik yapmanız gerekiyorsa, birkaç basit malzemeye ihtiyacınız olacak. Klasik usüle dönme vakti. Öncelikle bir bez ve bir sopa alın. Yerleri sildiğiniz bezin çubuğunu da kullanabilirsiniz. Bezi ıslatın ve koltuğunuzun üstüne serin. Sopayla bezin üstüne vurun. Böylece koltuklarınızı temizleyebilirsiniz. Nemli bez tozları tutacağından odanız da tozlanmayacaktır.

Etiket izleri

Yeni bir giysi ya da eşya alındığında giysinin ya da eşyanın üzerindeki etiketi çıkarmak size bir sorun gibi görünebilir. Tam çıkmayan etiket giysinin ya da eşyanın üzerinde iz bırakır. Öncelikle etiketi hızlı bir şekilde çekerek koparmamalısınız. Eğer etiketin bir kısmı eşya ya da giyside kaldıysa bir miktar yağ dökerek kalan kısmı çıkartabilirsiniz. Eğer bu yöntem işe yaramazsa, etikete sıcak buhar uygulayın ve etiketi kolayca çıkarın.

Kahve lekesi

Küçük bir kaza eseri halınıza ya da eşyalarınıza kahve dökmüş olabilirsiniz. Hiç vakit kaybetmeden kahve lekesini üzerine soğuk su (çok soğuk olmasına dikkat edin) dökün. Ardından biraz gliserin ile çitileyin.

Cam kırıkları

Kırılan cam parçaları etrafa saçıldığında onları toparlamak zor olabilir. Ne kadar süpürürseniz süpürün küçük parçalar etrafta kalmaya devam edebilir. Bu da üstlerine basarak yaralanmanıza sebep olabilir. Bunun için parçaları süpürdükten sonra camın kırıldığı yeri bir bezle iyice silin.

Ev Tekstil Pazarı

Kendin Yap Köşesi : Cam Temizliği

Cam temizliği evdeki temizlik işleri arasında en uğraştırıcı olanlarındandır. Sürekli dışarıdan etkiye maruz kalan camlar çok çabuk kirlenir.

Pencerenizi silmeden önce çerçevelerini temizlemelisiniz. Pencere çerçevelerini içten dışa doğru silin. Daha sonra pencere camlarını silebilirsiniz.

Pencereleri silerken direkt güneş ışığı almamasına dikkat edin. Direk güneş ışığı alan camları ıslak bezle sildiğinizde, bezin değdiği yerler çabuk kuruyacağı için camda leke bırakacaktır.

Camlarınızın parlamasını istiyorsanız sirke, su ve gazete kağıdı ile silin. Sirkeli su ile sildiğiniz camları daha sonra gazete kağıdı ile kurulayın. Camlarınızın gözle görülür bir şekilde parladığını fark edeceksiniz.

Camlarınızda leke kalmasını istemiyorsanız, camlarınızı mikrofiber bezler ile silebilirsiniz.

Sirkeli: 

• 1 su bardağı su 
• 1 buçuk tatlı kaşığı beyaz sirke 
• ¼ tatlı kaşığı bulaşık deterjanı 

Alkol içeren: 

• 1 su bardağı %70 izopropil (alkol) 
• ¼ fincan amonyak 
• 1 tatlı kaşığı sıvı bulaşık deterjanı 
• 7 bardak su 

Bulaşık deterjanı: 

• 8 bardak su 
• 1/8 fincan beyaz sirke 
• 1 çay kaşığı bulaşık deterjanı 

Amonyaklı: 

• 1 yemek kaşığı mısır nişastası 
• ¼ fincan amonyak 
• ¼ bardak beyaz sirke 
• 8 bardak su 

Yukarıdaki karışımları evde kendiniz hazırlayabilir ve cam temizliğinde güvenle kullanabilirsiniz. Alkollü karışımları kullanırken, eldiven kullanmanızda fayda var. 

Ev Tekstil Pazarı

Nevresimlerimizi Yumuşatalım.

Mevsim değişimlerinde mevsime uygun olarak nevresimleri de değiştirmek gerekir. Soğukların başlamasıyla birlikte kışlık nevresimler de dolaplardan çıkarılıyor.

Kumaşın kalitesini belirleyen en önemli faktör, iplik sayısıdır. Santimetre kareye düşen iplik sayısı arttıkça, kumaşın kalitesi de artar. Sık dokunan kumaşlar, daha dayanıklı ve yumuşak olur. Nevresim takımı seçiminde, kumaşın iplik sayısına dikkat edilmelidir. İplik sayısı fazla olan kumaşları tercih edilmelidir.

Sağlıklı bir uyku için nevresim takımı önemlidir. Kullanılan nevresim takımının sağlıklı, kaliteli ve dayanıklı kumaştan üretilmiş olması gerekir.

Uzun süre kullanılmamış olan nevresimler sert olabilir. Fakat uygun yöntemleri kullanarak nevresimlerin ipeksi bir yumuşaklığa ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Nevresimlerin Yumuşatılması

Bütçenizin elverdiğince, sık dokumaya sahip kumaşları tercih etmelisiniz. Sık dokunan kumaşlar daha dayanıklı ve kalitelidir. Nevresim satın almadan önce markaların ürünlerini kıyaslayabilirsiniz. Kaliteli kumaştan üretilen nevresimler daima yumuşak olacaktır.

Nevresimleriniz sıcak suyla doldurduğunuz makineye koyun. Suya, bir fincan tuz ve çamaşır deterjanı ekleyin. Karıştırıcıyı açın ve 5-10 dakika boyunca nevresimleri karıştırın.

Karıştırıcıyı kapatın. Nevresimler en az iki saat bu şekilde beklesin. Hava nemli ve sıcak değilse, nevresimleri bir gece bu şekilde bekletebilirsiniz. Fakat dikkat etmelisiniz, hava nemli ve sıcaksa nevresimler küflenebilir.

Bekleme işleminin ardından makineniniz en uzun yıkama programına ayarlayın ve nevresimleri yıkayın.

Durulama suyuna kaliteli bir yumuşatıcı ekleyin. Yıkama işleminden sonra nevresimlerinizi ipe güzelce sererek kurutun.

Eğer daha fazla yumuşamalarını istiyorsanız, işlemi bir kez daha tekrar edebilirsiniz.

Ev Tekstil Pazarı