30 Mart 2018 Cuma

Renklerin Dili

Renklerin Dili
Neden ülke bayraklarının çoğunda kırmızı renk vardır? Niçin bebek kıyafetlerinde kızlar için pembe, erkekler için mavi uygundur? Hepimiz geçmiş deneyimlerimizden, kültürümüzden ve moda kavramından etkilenerek renklere anlamlar yükleriz.
Bir zamanlar renkler, sadece sevildikleri için seçilirlerdi, ama artık renklerin psikolojik etkileri üzerine yapılan araştırmalar bize renklerin tercih edilme nedenlerinin değiştiğini gösteriyor.


Ev Tekstil Pazarı


 KIRMIZI
Kırmızı kesinlikle iştah açmasıyla bilinen bir renktir. Kırmızı her ortama hayat ve enerji verir. Hormonsal artışı sağlayan, cinsel aktiviteyi artıran ve yaraların iyileşmesini kolaylaştıran kırmızı, düşünceyi de etkiler.
Ana renklerden biri olan ve birçok insanın ilk tercihlerinden biri olan kırmızı en dominant ve dinamik renk olarak tanımlanabilir. Çarpıcı ve heyecan verici doğasıyla kırmızı renk, dikkat çekicidir. Harekete geçiren etkisiyle, bakan kişinin ilgisini toplar ve yoğunlaştırır. Kırmızı renk skalasında yer alan gül, kestane ve bordo renkler güzel ve ifade edicidir. Buna ek olarak evrensel olarak çekici ve duygusal renkler olarak bilinir. Bordo ve gül kırmızısı tonları, özellikle çocukları eğlenceye çağırır ve sevgi duygusunu uyandırır.
Ev Tekstil Pazarı


Kırmızının dekorasyondaki etkileri, her ortama hayat ve enerji verir. Güçlü ve yoğun ışık olduğu zaman kırmızı bir mekânda daha fazla vurgulanır. Renkten en fazla söz edilen anlar ışık yoğunluklarının olduğu anlardır, diğer yandan az ışıklı ortamlarda kırmızı şiddetini kaybeder. Daha dingin ortamlarda saf kırmızı çok nadir kullanılır çünkü onun göze batan ve çok güçlü etkisi mekânı yorabilir. Diğer yandan daha iddialı ve hareketli yerlerde kırmızı, sıcaklık ve enerji kaynağıdır. Örneğin oturma odasında vurgulanan renk olarak kullanıldığında aile bireylerine canlılık verir ve yaratıcı etkinliklerde bulunmaları için harekete geçirir.
 TURUNCU
Turuncu kırmızıyla benzer özelliklere sahip bir renk. Saf halinin yanı sıra açık tonlarıyla ve gölgeli tonlarıyla da sevilir. Ayrıca olgunluğu ve durağanlığıyla kırmızıdan daha az iddialıdır ve daha çok tercih edilir.
Turuncunun dekorasyondaki etkileriİştah açıcı özelliğe sahip olduğu için özellikle yemek odalarında ve servis takımlarında kullanılan turuncu başkalarına karşı nezaketi ve saygıyı vurguladığı gibi sosyal etkileşimleri de arttırır. Dolayısıyla ortak kullanım alanları (salon, TV odası, mutfak)turuncu renk için en uygun ortamlardır. Turuncu, insanların algısını en çok ve en kolay etkileyen renklerden biri olarak bulunduğu grubu sayıca çok gösterir.
Eğer bir arada durduğunda olduğundan çok daha fazla sayıda ve sık görülmesini istediğiniz dekorasyon öğeleri varsa kesinlikle onları turuncu seçmelisiniz.

Turuncu rengin simgeleriTuruncu, güç ve dayanıklılığın rengidir. Ayrıca sıcaklığı, ateşi ve telaşı simgeler. Neşenin ve bilgeliğin de sembolü olan turuncunun, insanlardaki sosyalleşme duygularını faaliyete geçirdiğini ifade eden uzmanlar, bu rengin aşırı kullanımının sinir sistemini olumsuz yönde etkilediğini vurguluyorlar. Uzmanlar, bu sebeple turuncuyu, yeşil ve mavinin tonlarıyla birlikte kullanmak gerektiğine dikkat çekiyorlar.
 PEMBE
Pembe, sabah güneşinin rengi, dişi duyguların ifadesidir. Yaşam dolu, mükemmel ve enerji veren bir renktir. Sağlıklı olmanın ve daima genç kalmanın ifadesi olarak da tanımlanabilir. Pembe enerjisini kırmızıdan alır. Kırmızıya göre daha yumuşaktır. İlkbaharın rengi olarak da tanımlayabileceğimiz pembenin bu saf yönü aynı zamanda kusursuz bir dünyanın ve hayaller peşinde koşulan bir yaşamın da habercisidir. Pembe çekicidir, hünerlidir ve fantezi doludur. Dişi yönü gizleyemeyecek kadar aydınlıktır.


Pembenin dekorasyondaki etkileri; Hayallerin rengi pembe, ortama kazandırdığı enerjinin yanı sıra hassas etkileriyle çalışma alanlarında pek tercih edilmez. Daha olumlu bir yaşamı düşlemenin rengi olarak, özellikle dekorasyonda kız çocuklarının odalarında kullanılır.
 KAHVERENGİ
Kahverengi toprağın, yani doğumun ve bereketin rengidir. Kahverengi hareketleri hızlandırır. Bu rengi seven insanlar fiziksel olarak çok duyarlıdırlar, tenleri çok hassastır ve sinirleri mükemmeldir.




Kahverenginin dekorasyondaki etkileri; insan hareketini hızlandırdığı için özellikle fastfood restoranları, iç mekanlarında kahverengini kullanırlar. Sosyal dengeyi ve toplum içinde rahatlığı sağlayan renkler olarak ev dekorasyonunda da sıkça kullanılan kahverengi ve bej, özellikle zemine hâkim olmalarıyla, güvenlik duygusunu ve toprağın yarattığı rahatlık hissini verirler. Sıcak nötr nitelikleri, güvenlik ve bağlılık duygusu yaratır. Diğer yandan yemek ve oturma odalarında şeftali rengiyle birlikte kullanıldıklarında, hem samimi hem de çocukların öteki kişilerle etkileşimi için sıcak bir ortam yaratır.

 SİYAH
Birçok insandan siyahın her zaman çok asil ve mağrur olduğuna dair fikirlerini duyarız. Genel kanı da bu yöndedir ve çoğu zaman doğrudur. Çünkü renk biliminde siyah gücü ve tutkuyu temsil eder. Aynı zamanda hırsın da bir ifadesidir. Bu nedenle tüm makam arabaları veya güç simgesi olan araçlar siyahtır. Güçlü ve hırslı birçok duygunun da temsilcisi siyahtır. Fonda kullanıldığında karamsarlığı ifade eder. Aynı zamanda matemi de simgelediğinden karamsarlığın yanı sıra üzüntü çağrıştırır.
Ancak ışığı yok ettiği için dikkati dağıtacak unsurların algıyı dağıtmasını en aza indiren ve dolayısıyla konsantrasyon sağlamakta kolaylığıyla da bilinen bir renktir. Bazı ünlü düşünürlerin veya sanatçıların, ışıksız, karanlık bir odaya girerek konsantre oldukları söylenir.



 MAVİ
Mavinin her zaman huzur ve dinginlik verdiği söylenir. Doğrudur da... Çünkü kanın akışını yavaşlatır. Bu nedenle de oldukça sakinleştirir. Çocuk odalarında turuncu veya sarı gibi uyarıcı renkler yerine mavi kullanıldığında çocukların yaramazlıklarının azaldığı ve daha sakinleştikleri gözlenmiştir.


Ayrıca kırmızının aksine mavi yeme içgüdüsünü de engelleyen bir renk olduğundan yemek firmaları maviyi pek tercih etmezler. Hatta eğer diyetteyseniz mavi tabaklarda yemeniz de batıda diyetisyenler tarafından en çok önerilen yollardan birisidir. Bu nedenle yemek odanızı maviye boyamanız pek tavsiye edilmez. Tabi eğer zayıflamak istemiyorsanız. Amacınıza bağlı olarak maviyi tercih de edebilirsiniz elbette. Ayrıca mavinin çok önemli bir diğer özelliği de uzaktan çok net fark edilebilmesidir. Bu nedenle eğer ofisinizde herkesin uzaktan bile olsa hemen fark etmesini istediğiniz bölümler varsa mutlaka mavi kullanmalısınız. Yakından kırmızı çok daha dikkat çekicidir evet, ancak uzaktan o kadar da fark edilmez ancak mavi kendini hemen gösterecektir.


LACİVERT
Lacivert sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği çağrıştırır. Tüm dünyada üst düzey toplantılarda veya uluslararası toplantılarda hemen hemen bütün devlet başkanlarının lacivert giymesi de bu nedenledir. O kadar uzağa gitmeye bile gerek yok aslında. Üst düzey yöneticilerin neredeyse hepsi, hatta iş görüşmelerine gelen adaylar sırf bu nedenle çoğu zaman lacivert kullanırlar. Ayrıca yeşil ve mavi sağlamlığı da simgelerler. Bu nedenle ofislerinizde veya çalışanlarınızın kıyafetlerinde lacivert bulunmasına özen göstermenizi tavsiye ederiz.

GRİ
Gri dediğinizde veya gri bir yere girdiğinizde neler hissettiğiniz düşünün. Gri kesinlikle diplomatik ve ağır bir renktir. Hareketleri yavaşlatır, enerjiyi düşürür, kesinlikle ağırlığı ve ciddiyeti temsil eder. Ayrıca yaratıcılığı da öldürdüğü bilinen gerçekler arasındadır.


 Bu nedenle yaratıcılığın çok da gerekli olmadığı resmi dairelerde her yer griye boyalıdır ve çoğu ofis malzemesi de gridir. Eğer yaratıcılık gerektirmeyen ve insanların çok da düşünmeden iş yapmalarını istiyorsanız gri uygun bir renktir. Ayrıca diplomatik görüntüyü de en net veren renk olduğunu söyleyebiliriz. Ancak eğer bunun tam tersi bir etki istiyorsanız ofisinizde griden kesinlikle kaçının. Bir de eğer insanların çok yavaş ve ağır hareket etmelerimi istediğiniz bir bölge varsa orada da gri kullanmanız istediğiniz etkiyi sağlayacaktır.

SARI
Sarı renk tamamen geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin ifadesidir. Trafik lambalarını düşünün. Sarı renk bir süre sonra bitecek olan bir süreci gösterir. Ayrıca dünyanın tüm ülkelerindeki taksiler sarı renktedir. Yolda çok rahat görülebilsin, diğer otomobillerden kolayca ayırt edilebilsin ve geçici oldukları da vurgulansın diye.
Ev Tekstil Pazarı

Ayrıca yol çizgilerinin de artık beyaz değil sarı olmasındaki sebep de sarının dikkat çekici bir renk olmasından kaynaklanır. Çünkü tahminlerin aksine sarı beyazdan daha göz alıcı bir renktir.
Ofiste kullanılacak renk tercihlerine geri dönecek olursak, eğer bir yerde insanların hızlı geçişlerini ve çok kalmamalarını sağlamak ve tempoyu artırmak istiyorsanız kesinlikle renginiz sarı olmalı. Tabi eğer çocuk odasını sarıya boyarsanız, bu durumda küçük afacanın adrenalin ve yaramazlık düzeyindeki artışa da çok şaşırmamanızı söyleyebiliriz.
 BEYAZ
Beyaz saflığın, yeni başlangıçların ve barışın rengidir. Bozulmamış, değerini kaybetmemiş ve kutsal sayılan kavramlar beyaz renkle temsil edilir. Işığı yansıtan ve ortama ferahlı kazandıran beyaz, parlak ve enerji vericidir. Bunun yanı sıra asaleti, zarafeti ve soğukkanlılığı da ifade ettiği için, tıpkı saf ve mutluluk verici olduğu gibi soğuk ortamlar yaratmak istenildiğinde de kullanılır.



Beyazın dekorasyondaki etkileri; Beyaz özellikle hastaneler ve ilaç firmaları gibi sağlık ve hijyeni vurgulamak isteyen mekânlar için tercih edilen ilk renktir. Bunun yanı sıra istikrarı v devamlılığı da temsil ettiği için beyaz rengin kullanıldığı ofisler daha güven verir. Gözleri dinlendiren ve mekânı gerçek boyutlarından daha büyük gösteren beyaz, neredeyse tüm mimarlar tarafından tavsiye edilen bir renktir. Işık, seçilen beyazın tonunu etkiler. Kuzeye bakan bir odada kreme yakın, güneşli bir odada ise, griye yakın beyaz kullanabilirsiniz. Beyaz dengeleyici ve net kişiliğiyle birçok mekânın kurtarıcısı ve gözdesidir.


YEŞİL
Dinlendirici bir renk olan yeşilin yorgun insanlar üzerinde yatıştırıcı, sakinleştirici bir etkisi vardır. Özellikle mavi ile karıştırılmış yeşil, pasif, sinirli ve tansiyonlu anları azaltır.

Ev Tekstil Pazarı

Yeşil rengin dekorasyondaki etkileri; Yeşil gözleri dinlendiren ve heyecan duygusunu azaltan bir renk olduğu için mekânlarda huzur verir. Açık tonları daha duygusal atmosferler için tercih edilir. Sonsuz bir tinsellik ve barışıklık duygusu da yarattığı için evlerde bol miktarda yeşil bitkiler bulundurulması tavsiye edilir. İlkbahar mevsimini çağrıştıran özelliği ile uygulandığı her mekâna temiz hava ve canlılık katar. Diğer yandan ofislerde kullanılan yeşil renk, güven verici bir izlenim bırakır.

27 Mart 2018 Salı

27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ

İLK NE ZAMAN KUTLANDI: Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 1948 yılında kuruldu. Bu enstitü 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü Dünya Tiyatrolar Günü olarak kabul etti. Her yıl enstitüye üye ülkelerde 27 Mart günü Tiyatro Bayramı olarak kutlanır. 27 Mart günü her ülkenin sanat ve tiyatro adamlarınca hazırlanan bir bildiri, sahnelerde okunur. Tiyatrolar o gece halka parasız gösteriler düzenler. Tiyatroyu halka sevdirmeye çalışırlar.
Ülkemizde tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, yaşamını Türk tiyatrosuna içtenlikle adamış olan Muhsin Ertuğrul yazdı. Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı kesinlikle bilinmiyor, Araştırmacılar; tiyatronun ilkel insanların av dönüşü vurdukları avın çevresinde sevinç ve heyecan sesleri çıkararak dans etmelerinden doğduğunu anlatırlar.
TİYATRO NASIL MESLEK HALİNE GELDİ: Daha sonraları topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar. Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi. Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu. Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı. Daha canlı, daha ilgi çekici konular bulundu. Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu. Tiyatro da meslek haline geldi.
Tiyatro yaşamın bir parçasıdır. Konusu bakımından harekete, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir. Bu nedenle tiyatro güzel sanatların en ilgi çekici kollarından biridir.
Tiyatroda oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim vardır. İlk çağlarda oyunun yazılı metni yoktu. Yeteneklerine güvenen oyuncular ortaya çıkıp bir çeşit tuluat yaparlardı. Tuluat; oyuncuların o anda düzenledikleri hareketleri, tasarladıkları sözleri söylemeleridir. Tuluat, sahnesiz ve metinsiz bir tiyatro oyunudur.
Yazılı tiyatro yapıtları çok sonra ortaya çıktı. Bir süre tiyatro sözsüz oynandı. Oyuncular olayları, el, kol, gövde, bacak ya da yüz hareketleriyle anlatırlardı. Bu sözsüz tiyatroya pandomima denir.
Bizde tiyatro olgusu; çok eskilere dayanan orta oyunu ile onun gölge oyunu biçiminden başlar. Gölge oyunu arkadan ışıklandırılan beyaz bir perde üzerine belli tipteki kuklaların hareket ettirilmesi ve konuşturulması ile yansıyan Karagöz oyunlarıdır.
Bugün köylerimizde, çok eski geleneklerden kalma bir alışkanlıkla tiyatroya çok benzeyen eğlenceler düzenlenmektedir. Buna oyun çıkarma denir.
TİYATRO NE DEMEK: Tiyatro oyunculuğu özel eğitimi gerektiren bir meslektir. Tiyatro öğretimi konservatuar denilen okulda yapılır. Tiyatro; yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır. Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır. Belli başlı türleri şunlardır:
Komedi: Oyunların, insanların, durumların gülünç yönlerini gösteren bir tiyatro yapıtıdır. Komedinin belli başlı türleri şunlardır:
Vodvil, hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılar bulunan hafif güldürüdür.
Fars, olayların aşırı abartıldığı, taklitlerin sık sık tekrar edildiği bir komedi türüdTrajedi: Konusunu tarih, ya da efsanelerden alan acıklı sahne yapıtıdır.
Dram: Yaşamımızda var olan umudu, sevinci, acıyı, bir arada sunan tiyatro oyunudur. Dram şiir ve düz yazı ile yazılabilir.
Tiyatrolar; devlet tiyatroları, halk tiyatroları, bulvar tiyatroları, açık hava tiyatroları ve şehir tiyatroları gibi isimlerle anılır.
Tiyatro yaşamın bir parçasıdır. Yaşamı sergiler. Yaşama sevincini yaratır. Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcı olur. Tiyatro; Sorunlarımıza ışık tutar. Tiyatro, insanlar arasında halkın içinden doğmuş bir sanattır. Tiyatro hep iyiden, güzelden hoştan yana olmuştur.
Tiyatro insanları eğitir. Eğitirken düşündürür. Tiyatro insanlara beraber gülmek, beraber ağlamak, beraber düşünmek gibi insanca duygular aşılar.
ALINTIDIR.
http://www.internethaber.com

23 Mart 2018 Cuma

EV TEKSTİL ÜRÜNLERİ

Ev Tekstil Pazarı

Güncel hayatımızda en rahat ettiğimiz alan şüphesiz ki evlerimiz. Her ne kadar kısa süre ayakta kalıyor olsak da, evlerimizde özel bir konfor alanı yaratmayı uygun görürüz. Bu şekilde en biçimsel ve en güzel dekorasyon özelliklerini kullanmak isterizEv dekorasyonunun farklı kategorileri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunlar içinde yer alan ev tekstil ürünleri, başarılı ve aktif bir biçimde bizlere şıklık ve kolaylık sunarlar. Son dönemde büyük öneme sahip olan bu ürünler, artık daha teknolojik ve özel sonuçları almamızı sağlıyor. Özellikle nevresim takımı  halı, perde ve döşemelik kumaşlar gibi ürün ihtiyaçlarınızı, çok farklı bir şekilde karşılama şansına sahipsiniz.

Ev Tekstil Pazarı
Genel olarak tekstil evimizin en tamamlayıcı parçaları içinde yer alıyor. Ana mobilyaların haricinde kullanılan perdeler, örtüler, halılar, yatak ve yorgan gibi ürünlerin tamamı bu kapsamda yerini alıyor. Başarılı bir konsept elde edebileceğini modern ürünler, sizlere de konfor ve şıklığı yaşatacaktır. Etkileyici ve özel ev tekstil ürünleri gelenekselliği ya da modernliği aynı şekilde evinize yansıtabileceğiniz türdendir. Renk, desen, kullanım kolaylığı ve diğer unsurları ile en ideal sonuçları sizler de alabilirsiniz. Gerçek şekilde sizlere sunulan bu farklı ürünler içinden ihtiyaçlarınıza en uygun olanları sizler de temin edebilirsiniz. Bunun için de online mağazaları tercih etmek aslında en makul olanıdır. Ölçüleri belirli olan bu ürünler, hatasız olarak,  www.evtekstilpazari.com.tr de  uygun fiyatlar ile elinize ulaşabilir.
Ev Tekstil Pazarı


17 Mart 2018 Cumartesi

Balkon Dekorasyon ve Düzenleme İçin Fikirler

Anadolu’da ‘şifalı’ kabul edilen bahar yağmurlarının toprağa düşmesiyle birlikte patlamayan tomurcuk, açılmayan çiçek neredeyse kalmadı. Soğuk kış günleri boyunca kapalı duran balkon kapılarınızı ardına kadar açma vakti geldi.
Balkonunuz bahara hazır değil mi? Mimar Funda Varlık ile İç Mimar Oya Çavdar, bahçeli olmayan evlerde de baharın en güzel şekilde yaşanabileceğini hazırladıkları çeşitli bahar balkonu dekorasyon fikirleri ile kanıtlıyorlar.

Balkon dizaynının herhangi başka bir odanın dizaynı kadar önemli olduğunu belirten Varlık ve Çavdar; çiçekler, bitkiler ve diğer tamamlayıcı malzemelerle bezenen bir balkonun stresli günlerde rahatlamanıza ve ruh halinizin iyileşmesine yardımcı olacağını hatırlatıyor.
İşte balkonunuzu güzel havalarda keyif içinde kullanmanızı sağlayacak ipuçları:

Duvarları Düzenleyin

Balkonunuzu dekore ederken ilk odak noktanız duvarlar olmalı. Balkon duvarlarınızı boş ve sıkıcı bırakmayın. Duvarlarınızda bir tercih cesur renkler olabilir. Birbirini tamamlayan renkler kullanın. Mavi ile turuncuyu ya da yeşil ile kırmızıyı kullanmaktan korkmayın.
Daha yumuşak tonların insanı iseniz duvarları pastel tonlarla renklendirebilirsiniz. Açık toprak tonlarla boyalı veya tuğla dokulu bir duvar, daha koyu ve keskin renkli mobilyalarınızla uygun bir kontrast yaratır.
Yeşilin her tonunu barındıran bitkileri turkuaz, yeşilimsi mavi (teal) ve denizin suyu anlamına gelen aquamarin ile tamamlarsanız ahşap mobilyalarınızla birlikte doğanın tüm unsurlarını balkonunuza taşıyacaktır.
Modern bir apartmanda yaşıyorsanız duvardaki griler ve beyazı limon küfü yeşili ile ahenk içinde eşleştirebilirsiniz. Dilerseniz balkonunuzu tamamen beyaza boyayıp sadeliğe ve tazeliğe vurgu yapabilirsiniz. Mobilyalarınızın rengini de yeni boyadığınız duvar rengine uygun olarak değiştirebilirsiniz.

Sprey Boya Kullanın

Duvarlarınıza sprey boya ile bazı denemeler uygulayabilirsiniz. Basit bir kat sprey boya balkonunuzun bütün havasını değiştirebilir. Renkler alanınızı daha geniş ve atmosferi daha temiz gösterebilir.
Hobi marketlerden alabileceğiniz stencil şablonlarla veya internette duvar resimleri konusunda uzmanlaşmış web sayfalarından yararlanarak duvarlarınızda resim ve desen denemeleri yapabilirsiniz.

Bahçe Köşesi Oluşturun

Bitkiler bütün dizaynın en önemli unsurlarıdır. Yeşili olmayan balkon olmaz. Her balkonda olması gereken ilk şey bitkilerdir.
Balkonunuzu küçük bir bahçeye dönüştürün. Hatta kendi botanik bahçenizi oluşturun. Bir dizi saksı bitkisi, ahşap sandalyeler ve bambu duvarlarla bunu yapabilirsiniz. Görüntüyü tamamlamak için değişik tropikal bitkiler, çiçekler ve kaktüsler kullanabilirsiniz.
Eğer farklı bir görüntü yaratmak istiyorsanız değişik saksı bitkileri koymanız buna yardımcı olacaktır. Bu tür yeşil bitkiler büyük miktarda oksijen de sağlar.

Çiçeklere Yer Açın

En kolay bahar dekoru, saksı ve vazo içinde çiçeklerdir. Dekor için renkli saksılar, kaktüsler ve favori çiçeklerinizi kullanın. Nergis, lale, sümbül gibi soğanlı bahar müjdecilerini atlamayın. Eğer çok alanınız yoksa bunları asabilir veya balkon parmaklıklarına takabilirsiniz. Asılı bitkiler, küçük bir masa ve birkaç sandalye önünde güzel bir kombinasyon oluşturur. Duvarlarınızı ayna, çerçeve gibi çeşitli aksesuarlar asmak için kullanırken çiçekleriniz için saksı alanı olarak da kullanabilirsiniz.
Duvarlarınıza ve çerçevelerinize uygun özel raflar yaparken kaktüsleriniz için de bu raflarda alan yaratmayı unutmayın. Dairenizin balkonundaki bitkiler kadar rahatlatıcı bir şey yoktur. Eğer gerçekten istiyorsanız balkonunuzda ağaç bile yetiştirebilirsiniz.

Aksesuarlarla Güzelleştirin

Balkon dekorunuzu basit ve ferah tutun. Sadelik güzelliktir. Mobilyalarınızla, saksılarınızla uyumlu yaygılar, renkli battaniyeler, sandıklar ve hatta perdeler seçin.
Antika objeler veya uzun süredir kullanmadığınız ama severek sakladığınız bazı eski eşyalarınız da balkonunuzda hayat bulabilir. Balkonunuza sıcaklık katmak, evinizin içindeki havayı dışarı taşımak için hasır kilimler, renkli minderler ve yastıklar, armut koltuklar iyi bir seçim olacaktır.
Rahatça uzanmak için etrafa saçılmış büyük yastıklar, mum ışığının sıcaklığında davetkar bir ortam yaratacaktır. Çakıl taşlarından bir yığın yapın veya renkli taşlarla çeşitli desenler oluşturarak yaratıcılığınızı ortaya çıkarın.
Balkonunuzda çime bile yer verebilirsiniz. Etrafı ahşap ya da çakıl taşları ile çevrili bir miktar çimen yumuşacık bir görüntü yaratacak çılgın bir fikir olabilir.

Ahşap Güzeldir

Tamamen doğal ahşap temalar daima güzel gözükür. Bir sedir ve ahşap sandalyeler balkonunuzun atmosferini değiştirir. Duvarları ve yerleri tamamen ahşap ile kaplayarak da rustik bir etki yaratabilirsiniz.
Balkonunuzu en iyi şekilde kullanmak için basit fakat çok amaçlı mobilyalar kullanın. Örneğin hem sehpa hem masa olarak kullanılabilen iki amaçlı mobilya seçmek yer kazanmanıza yarar. Balkonunuz sadece daha geniş olmaz aynı zamanda daha yaratıcı bir görünüme sahip olur. Bir çok açılır kapanır mobilya, divan veya masa seçeneği bulabilirsiniz.

Rustik Bir Hava Katın

Balkonunuza işlenmemiş malzemelerle daha doğal bir görüntü de verebilirsiniz. Bunu otantik ahşap çitler ve şirin saksılar koyarak yapabilirsiniz. Dekorunuzu rahat bir kollu sandalye ve ortada bir kilimle tamamlayabilirsiniz.

Lambalar ve Mumlar Kullanın

Balkonda doğru aydınlatma da göz ardı edilmemeli. Duvarlarda asılı fenerler, yerde gömülü ışık kaynakları veya ayaklı köşe aydınlatmaları kullanabilirsiniz.
Sadece aydınlatma amaçlı değil yaratılmak istenen ambiyansın birer çekici parçası olarak küçük bir rafın üzerine dekoratif mumlar koyabilirsiniz. Loş, dinlendirici bir ortam için alevi hava akımından koruyacak kavanozlara koyacağınız bir kaç kokulu mum hemen romantik bir ortam yaratacaktır.

Bambu Tercih Edin

Bambu doku sadece estetik görünüşü için değil, etrafı serin tuttuğu için de tercih sebebidir. Diplerine yassı beyaz çakıl taşları ve başka bitkiler ekleyerek balkonunuzda hafif bir rüzgar esintisi hissine sahip olabilirsiniz.
Taş, ahşap, bambu gibi öğelerle süslenen bronz, demir gibi malzemelerle yapılan mini şelaleli veya fıskiyeli bir çeşme dekorunuza serinlik katacak, oluşan küçük su sesi çok dinlendirici olacaktır.

Hamak Kurun

Bahçe hamakları balkonlarda da kullanılabilir. Balkonunuza sahil havası vermek isterseniz mobilyalarınıza uygun renkli bir hamak veya küçük boyutlarda bir şezlong koyabilirsiniz.

Rüzgar Çanı

Hoş aksesuarlarla balkonunuzu bitirin. Rüzgar çanları balkonunuz için vazgeçilmez aksesuarlardır. Tercihinize göre cam, seramik, ahşap veya metalden yapılmış bir kaç rüzgar çanı asabilirsiniz. Dekorunuza uyacak değişik tarzlarda çok çeşitli el yapımı çanlar bulabilirsiniz.
Özenli ve detaylara dikkat edilerek yapılmış bir balkon dekorasyonu size bir bahçede olduğunuz hissini verecektir. Artık balkonunuzun ambiyansının ve bitkilerden gelen temiz taze havanın tadını çıkarabilirsiniz.

Ev Tekstil Pazarı






15 Mart 2018 Perşembe

EV YAPIMI BULAŞIK DETERJANI YAPIMI

Öncelikle kimyasal ürünler kullanıyorsanız, kimyasal maddelerin etkilerinden kaçınmak için bazı yöntemler uygulayabilirsiniz. Bulaşık yıka suyunun içerisine bir miktar limon suyu ilave edin. Suyun fazla sert olması durumunda da suya bir miktar boraks ilave edin. Böylece sabundan da tasarruf edebilirsiniz.

Bulaşık makinesinde yıkarken

Makineden yeni çıkmış bir cam bardağın üzerinde bir film tabakası şeklinde iz oluştuğunuzu görürsünüz. Çoğunlukla elde yıkadığınız bardakla, makinede yıkanan bardak arasında fark olur. Bu etkiyi önlemek için kendi bulaşık deterjanınızı yapabilirsiniz.
2 yemek kaşığı pişirme sodası ile 2 yemek kaşığı boraksı karıştırın. Böylece doğal bir bulaşık deterjanı elde etmiş olacaksınız.
Bir bardak boraks, bir bardak yemek sodası, bir bardağın dörtte biri ölçüsünde tuz, dörtte biri kadar da limon tuzu ve istediğiniz kokuda birkaç damla bitki yağı (limoni mandalina, portakal) ilave ederek de bulaşık deterjanı yapabilirsiniz.
Plastik bir kapta tuz ve bitki yağını karıştırın. Ardından diğer malzemeleri de ilave edin. Karışımı kapalı bir yerde muhafaza edin. Her yıkamada bulaşık makinesinin yıkama gözüne 1-1,5 kaşık koyun. Yumuşatıcı gözüne de elma sirkesi koyabilirsiniz.

Elde yıkarken

Bir kalıp doğal sabunu rendeleyin. Üzerini kaplayacak şekilde içi su dolu bir kaba koyun. Hafif ateşte sabun tozunu eritin. Karışıma yarım tatlı kaşığı boraks ve yarım tatlı kaşığı çamaşır sodası ilave edin. İyice karıştırın. Her yıkamada bu karışımdan bir tatlı kaşığı kullanın.
Bu karışımla uğraşmak zor geliyorsa, bulaşık makinesi için hazırladığınız deterjanı bitki yağı ilave etmeden yaparak elde yıkadığınız bulaşıklarınızda kullanabilirsiniz.

Ocak ve fırın temizliğinde

Bulaşıkların ardından kirlenen fırın ve ocaklar da temizlenir. Temizleyeceğiniz yüzeye biraz karbonat, biraz tuz ve birkaç damla sirke dökerek yüzeyi öyle silebilirsiniz.

14 Mart 2018 Çarşamba

Nevresim Takımları Nasıl Daha Yumuşak Hale Getirilir?


Mevsim değişimlerinde mevsime uygun olarak nevresim takımlarını da değiştirmek gerekir. Baharın yavaş yavaş kendini göstermesiyle birlikte baharlık nevresim takımları da raflardaki yerlerini kışlık nevresim takımlarına bırakıyor.
Kumaşın kalitesini belirleyen en önemli faktör, iplik sayısıdır. Santimetre kareye düşen iplik sayısı arttıkça, kumaşın kalitesi de artar. Sık dokunan kumaşlar, daha dayanıklı ve yumuşak olur. Nevresim takımı seçiminde, kumaşın iplik sayısına dikkat edilmelidir. İplik sayısı fazla olan kumaşları tercih edilmelidir.
Sağlıklı bir uyku için nevresim takımı önemlidir. Kullanılan nevresim takımının sağlıklı, kaliteli ve dayanıklı kumaştan üretilmiş olması gerekir.
Uzun süre kullanılmamış olan nevresim takımları sert olabilir. Fakat uygun yöntemleri kullanarak nevresim takımlarının ipeksi bir yumuşaklığa ulaşmasını sağlayabilirsiniz.


Çift kişilik Ranforce Nevresim Takımı Anemon

Çift Kişilik Ranforce Nevresim Takımı Sedef



Nevresim takımlarının yumuşatılması

Bütçenizin elverdiğince, sık dokumaya sahip kumaşları tercih etmelisiniz. Sık dokunan kumaşlar daha dayanıklı ve kalitelidir. %100 pamuktan üretilen nevresim takımları daima yumuşak olacaktır.
Nevresim takımlarınızı sıcak suyla doldurduğunuz makineye koyun. Suya, bir fincan tuz ve çamaşır deterjanı ekleyin. Karıştırıcıyı açın ve 5-10 dakika boyunca nevresim takımlarını karıştırın.
Karıştırıcıyı kapatın. Nevresim takımları en az iki saat bu şekilde beklesin. Hava nemli ve sıcak değilse, nevresim takımları bir gece bu şekilde bekletebilirsiniz. Fakat dikkat etmelisiniz, hava nemli ve sıcaksa nevresim takımlarınız küflenebilir.
Bekleme işleminin ardından makineniniz en uzun yıkama programına ayarlayın ve nevresimleri yıkayın.
Durulama suyuna kaliteli bir yumuşatıcı ekleyin. Yıkama işleminden sonra nevresim takımlarınızı ipe güzelce sererek kurutun.
Eğer daha fazla yumuşamalarını istiyorsanız, işlemi bir kez daha tekrar edebilirsiniz.

Çift Kişilik Ranforce Nevresim Takımı Perla

Tek Kişilik Ranforce Nevresim Takımı Mary






12 Mart 2018 Pazartesi

12 Mart İstiklal Marşının kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü

İstiklal Marşı Ve Mehmet Akif Günün Anlam Ve Önemi








Günün Anlam ve Önemi
Milletlerin hayatında geleceklerine yön veren önemli olaylar kilometre taşı niteliğinde abidevi şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmeleri, geleceğe güvenle bakabilmeleri, millet hayatında yeni değerlerin ortaya çıkabilmesi ve milli şuurun ayakta tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir
İşte kara günlerimizin göstergesi, kahramanlık destanımız, heybetli kimliğimiz, yurt severlik ve özgürlük aşkımız İstiklâl Marşı ve milletimizin sinesinden çıkarak onun acılarını, umutlarını kararlılığını " Hayal ile yoktur alkış verişim, her ne demişsem görüp de söylemişim " diyerek abideleştiren Mehmet Akif...
Her yıl 12 Mart tarihi İstiklal marşının kabulü ve  Mehmet Akif Ersoy'u anma günü olarak kutlanırdı Bu yıl 12 Mart hafta sonuna rast geldiğinden program bugüne bırakıldı
İstiklal Marşı'nı anlamak için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir.
İstiklal Savaşının elemli ve buhranlı günlerindeyiz. İzmir gitmiş, Bursa düşmüş, Afyon kaybedilmiş. Düşman orduları ,Türk yurdunun her yanına sokulmuş. Türk milleti tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır.
Akif, Kuvayi Milliye' nin Ege' deki merkezlerinden Balıkesir' e gider Burada halktan aradaki ayrılıkları kaldırmalarını, düşmanlara karşı birleşmelerini isteyip, herkesi yurt savunmasına çağırır. Meclisin açıldığı günlerde "Artık burada duracak zaman değildir," diyerek Ankara' ya gelir. Meclisin önünde Akif'le karşılaşan Mustafa Kemal " Sizi bekliyordum efendim, tam zamanında geldiniz." der
Anadolu iç isyanlarla karşı karşıyadır. Kurtuluş Savaşı sürerken Akif Kastamonu camilerinde yaptığı konuşmalarda milli ve manevi değerlerin tehlikede olduğunu belirterek Müslümanları birliğe, düşmana karşı savaşmaya ve çağırır. Bu konuşmaların yayımlandığı dergi ve gazeteler Anadolu' nun bütün illerinde, sancaklar ve kazalardaki idarecilerle okutturulur. Kitaplar, broşürler şeklinde yeniden basılarak cephelere, köylere dağıtılır.
Aralık 1920' de Kastamonu' dan Ankara' ya gelen Mehmet Akif Mustafa Kemal "Kastamonu' daki vatanper mesainizden çok memnun oldum. Sevr antlaşmasının memleket için ne kadar f eci bir idam hükmü olduğunu Sebilürreşat kadar hiçbir gazete neşretmedi. Manevi cephemizin kuvvetlenmesine Sebilürreşat' ın büyük hizmeti oldu. Bunun için bilhassa teşekkür ederim. der.
Genel Kurmay Başkanı İsmet Paşanın Saldırgan düşmana karşı Anadolu'da tutuşan heyecanı koruyacak; vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak ve gelecekte milli bir marşımız olacak marşın hazırlanması teklifinden sonra Yarışmaya 734 şiir katılmış Ama hiçbiri istenilen özellikte bulunamamıştır
Mehmet Akif ise "Milletin kurtulacağını para ile mi söyleyeceğiz " diyerek bu yarışmaya katılmamıştır
Hasan Basri yarışma için konan ödülün ona verilmeyeceğine dair güvence verince
- O halde yazalım. Deyip yazmıştır
İstiklal Marşı "Korkma!" seslenişi ile başlar. Buradaki korku ifadesi sıradan bir korku olmayıp her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş aziz vatanımızın kaybedilme endişesinin dillendirilmesidir Bu en olumsuz durumlarda dahi ümitli kalabilmenin bir ifadesidir. Çünkü esaret de ümitsizlik de bize yakışmazdı
Bir başka dizesinde ise : Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın." Diye gençlere seslenir. Vatanın korunması, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen; bu topraklar altında kefensiz olarak yatan şehit dedelerini unutmayan vefalı bir gençliğin eliyle olacaktı
Öyle de oldu. Milletimizin hür yaşama azmi ve aşkı Mustafa Kemal gibi eşsiz bir liderin başkalığında bizlere yeni ufuklar açacaktı . Ezelden beridir hür yaşamış ve bundan sonra da yaşayacak olan milletimiz vatanına ve istiklaline yönelmiş olan bu çılgınca ve hayâsızca saldırılara elbette boyun eğmeyecekti.
Mustafa Kemal "Bu marş bizim inkılâbımızı anlatır,
İstiklal Marşı'nda, istiklâl davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim bölümü de
"Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl"
Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar, işte bunlardır.
Akif İ ise : O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. - Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yeise düşmedik. Zaten başka türlü çalışabilir miydik? Ne topumuz vardı, ne tüfeğimiz... Fakat imanımız büyüktü: O şiir, milletin o günkü heyecanının bir kıymetli hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz... Onu kimse yazamaz... Onu ben de yazamam... Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım...

Sevgli gençler, İstiklâl Marşını sevmek, ülkemizi sevmektir,
İstiklal Marşını coşkuyla söylemek, ülkemize , bağımsızlığımıza sahip çıkmaktır.
Bağımsızlığınıza sahip çıkmak ise, onurumuza sahip çıkmaktır.
İstiklâl marşı ve bayrak törenlerinde bizlerin göstereceği ciddiyet ve coşkunun derecesi bize bırakılan yüce mirasa ne denli sahip çıktığımızın göstergesi olduğundan; bayrak törenlerine karşı her zamankinden daha duyarlı olmak, bağımsızlık sevdası ile bu toprağa düşmüş şehitlerimize karşı boynumuzun borcu olmalıdır. Ancak o zaman İstiklâl Marşımızın yazarı üstad Mehmet Akif Ersoy'un "Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın" duası gerçekleşir.

Konuşmamın sonunda hem bu yüce destanı yazan ustayı, hem de yazdıran sayısız kahramanı rahmetle anarken, son sözü yine üstadın dizelerine bırakıyorum:
Mehmet Âkif Ersoy diyordu ki " Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırtmasın." Ama Mehmet Âkif Ersoylar hep olsun.

Gönül BATTAL
Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni

10 Mart 2018 Cumartesi

NEVRESİM TAKIMLARINI YUMUŞATMANIN YOLLARI



Mevsim değişimlerinde mevsime uygun olarak nevresim takımlarını da değiştirmek gerekir. Kışın gelmesiyle birlikte kışlık nevresim takımları dolaplardan çıkarılıyor.
Kumaşın kalitesini belirleyen en önemli faktör, iplik sayısıdır. Santimetre kareye düşen iplik sayısı arttıkça, kumaşın kalitesi de artar. Sık dokunan kumaşlar, daha dayanıklı ve yumuşak olur. Nevresim takımı seçiminde, kumaşın iplik sayısına dikkat edilmelidir. İplik sayısı fazla olan kumaşları tercih edilmelidir.
Elle Pembe Çift Kişilik Nevresim Takımı

Sağlıklı bir uyku için nevresim takımı önemlidir. Kullanılan nevresim takımının sağlıklı, kaliteli kumaştan üretilmiş olması gerekir.
Uzun süre kullanılmamış olan nevresim takımları sert olabilir. Doğru yöntemleri kullanarak nevresim takımlarının ipeksi bir yumuşaklığa ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Nevresim Takımlarının Yumuşatılması

Bütçenizin elverdiğince, sık dokumaya sahip, kaliteli kumaşları tercih etmelisiniz. Sık dokunan kumaşlar daha dayanıklı ve kalitelidir. Nevresim takımı satın almadan önce markaların ürünlerini karşılaştırabilirsiniz. Kaliteli kumaştan üretilen nevresim takımları daima yumuşak olacaktır.
Sedef Fuşya Çift Kişilik Nevresim Takımı

Nevresim takımlarınızı sıcak suyla doldurduğunuz makineye koyun. Suya, bir fincan tuz ve çamaşır deterjanı ekleyin. Karıştırıcıyı açın ve 5-10 dakika boyunca nevresim takımlarını karıştırın.
Karıştırıcıyı kapatın. Nevresim takımları en az iki saat bu şekilde beklesin. Hava nemli ve sıcak değilse, nevresim takımlarını bir gece bu şekilde bekletebilirsiniz. Fakat dikkat etmelisiniz, hava nemli ve sıcaksa nevresim takımları küflenebilir.
Anemon Çift Kişilik Nevresim Takımı

Bekleme işleminin ardından makineniniz en uzun yıkama programına ayarlayın ve nevresim takımlarını yıkayın.
Durulama suyuna kaliteli bir yumuşatıcı ekleyin. Yıkama işleminden sonra nevresim takımlarınızı ipe güzelce sererek kurutun.
Eğer daha fazla yumuşamalarını istiyorsanız, işlemi bir kez daha tekrar edebilirsiniz.
3D Retro Çift Kişilik Nevresim Takımı

9 Mart 2018 Cuma

HAVLULARINIZ SERTLEŞİYOR MU?

Havlular, zaman içerisinde sertleşerek yıpranmış ve eskimiş göründüğü gibi, nemi çekmede yetersiz kalabiliyor. 
Havluları, uzun süre yumuşaklığını kaybetmeden kullanabilmek için temizlik yöntemleri ve kullanıma dikkat etmeniz önem taşıyor.
1. Havluları askıya teker teker asın
Askıya birden fazla havlu asmak havlu katmanları arasında nemin hapsolmasına sebep olur. Bu da bakteri ve küf oluşumuna davetiye çıkarır. Havluyu kullandıktan sona tam olarak kuruyabilmesi için tek olarak askıya asmak en doğrusudur.
Ev Tekstil Pazarı

2. Yeteri kadar çok yıkayın
Havlular kullanım sıklığına uygun olarak yıkanmalıdır. Banyo havlularını her üç kullanımdan sonra yıkamak doğrudur. El havluları ise günde birçok defa kullanıldığı için daha sık yıkanmalıdır. İki günde bir hatta kalabalık bir aileniz varsa, her gün yıkamak idealdir.
3. Farklı havlular kullanın
Sürekli aynı havluyu kullanmak da havlunun ömrünü kısaltır. Mümkünse dört set havlu bulundurun ve dönüşümlü olarak kullanın. Böylece her havlu iki haftada bir kullanılacak ve ömrü uzamış olacaktır.
4. Aşırı deterjan kullanımından kaçının
Havlu Temizligi
Fazla deterjan kullanımı havluları sertleştireceği gibi, iyice durulanmadığı takdirde bakteri ve küf oluşumuna da sebep olur. Havlularınızı yıkarken, önerildiği kadar deterjan kullanın ve fazla deterjan kullanımından kaçının. Böylece hem daha yumuşak ve hijyenik havlulara kavuşur, hem de deterjanınızı daha ekonomik bir şekilde kullanıyor olursunuz.

5. Yeteri kadar sıcak suda yıkayın
Havluları yıkarken suyun sıcaklığı önem taşır. Mikropları öldürebilmek için havluları yeterli sıcaklıktaki su ile yıkamak gerekir.

6. Kurutucudan önce çırpın
Havluları yıkayıp, kurutucuya yerleştirmeden önce iyice çırpmak havluların kabarık olmasını sağlar. Havluları sadece katlamadan önce değil, kurutucuya yerleştirmeden önce de iyice çırpın.
7. Yumuşatıcıyı aşırıya kaçırmayın
Aşırı yumuşatıcı eklemek havlunun emiş oranını olumsuz etkiler. Gerekli miktarda yumuşatıcıyı su ile açarak eklemek gerekir. Her üç veya dördüncü yıkamada da yumuşatıcı kullanmamanızı öneririz.
Bu önerilere uyarak havlularınızın ömrünü uzatabilir, daha yumuşak ve gerçekten temiz olmalarını sağlayabilirsiniz.


Ev Tekstil Pazarı